20110528

otuzbir-bu.çok.ani.oldu-vol.7- (başlık ve içerik cidden alakasızdır, geçiniz.)

tabi kısa süreliğine ülkemize ayak bastık. arkadaşlara kardeşe kavuştuk, geyikler çoğaldı. yazıyorum, hani kendim unutmayayım, amaç o.

-şimdi malum, mezun olduk filan. arkadaşlar kına düğün yapıyorlar, gidiyoruz. maverayla birlikte katıldık ikisine de. e maveranın incileri de dökülmeye başladı gider gitmez... bu kızımının beli ağrıyormuş meğerse yaşa başa bakmadan, terbiyesiz (bele diyorum). neyse, annem de tecrübelidir bu konularda, kremdir efendim korsedir her türlü materyal vardır bizim evde. bi süredir korseyle gezmekteydi mavera bu yüzden, canım. kına gecesindeyiz önce.. diyaloglar:

1.
puce: noldu be yüzün düşük eğlensene kızım.
mavera: yau belim ağrıyo şu halime baksana ayol michelin'in maskotuna döndüm!
puce: vghfghjghjmghj.

2.
(mavera kına gecesine bi klasik müzik konserinin hemen ardından katılmıştır, kendisi de flüt çalar. puce kına gecesinde çalan oyun havası tarzı eserleri kastederek yorum yapar.)
puce: bu gecede baya bi fark yaşadın mavera dimi.. ya düşünsene bu ortamda flüt çalıyomuşsun aha hoş olurdu. teyzeler "ayyyy ne biçim kınaydı ayol bu öyle piiii, oynak bişeyler yok mu" derlerdi.
mavera: haha evet ya, baya KINArlardı bizi.
puce: aman ya, of ya, of..

3.
(düğündeyiz bu sefer. şarkıcı sanatını icra ediyor.)
şarkıcı: güvercin uçuverdi.
mavera: evet.
puce: güzel.
şarkıcı: kanadın(ı) açıverMİŞ.
mavera: (puce'a döner) ha haberimiz yok yani!
puce: hahahagdhksgdjksgfdjhsk......(ve ardından pıt diye düşer)...

bekliyoruz incilerin devamını, olursa yazacağım. oy.

20110509

otuz

zevkle yanılmak! olacak şey mi. bize hep yanılmamak için doğruyu seçmek öğretildi. yanlış yapma, üzülen sen olursun. hataların varsa bile ders almayı bil, yanlışı tanı-doğruyu gör. peki kim istedi tüm bunları? annemiz mi, öğretmenimiz veya aile dostumuz mu; arkadaşlarımız mı, sosyal sistem mi, ya da daha genel bakalım, insanlar mı. evet, insanlar istemiş olmalı. kafamıza bu kadar kazındıysa başka kimin talebi olabilir ki bu. iyi de, birbirimizi himaye altına almaya neden bu kadar meyilli bir canlı türüyüz. görecelilik yanılgıya da hakim güzelliğe oldugu kadar. hak ihlali içermiyorsa şayet, gerçekleşmiş yahut gerçekleşiceği düşünülen yanılgıya karışma taraftarı değilim. özgür bırakılmalı birey, ki yanılsın.

bir de,

bu akşam o kadar bulutlu ki hava, hava beyaza bulutlar maviye dönmüş. penceremden bakınca ağacın ardında görüyorum bir tanesini, tabii yanılıyorum. biliyorum oysa o küçük mavinin bulut olmadığını, ama onu bulut kabul ediyorum! bile bile ve zevkle yanılıyorum..

yirmidokuz

şimdi küsmüşsündür bana sen. susarak zırvalamayı denedim, olmuyomuş. yalnız beynimdeki labirentte yolunu kaybetti kelimeler. konuşsam da zırvalayamam. zırvalamak için düşünmek lazım. öyle kolay zırvalanmıyo işte! düşünceliyim, ne kadar belli? bkz.
düşünce düşünce düşünür: "nerdeyim ben" der, "düş olmasın sakın".