20110509

otuz

zevkle yanılmak! olacak şey mi. bize hep yanılmamak için doğruyu seçmek öğretildi. yanlış yapma, üzülen sen olursun. hataların varsa bile ders almayı bil, yanlışı tanı-doğruyu gör. peki kim istedi tüm bunları? annemiz mi, öğretmenimiz veya aile dostumuz mu; arkadaşlarımız mı, sosyal sistem mi, ya da daha genel bakalım, insanlar mı. evet, insanlar istemiş olmalı. kafamıza bu kadar kazındıysa başka kimin talebi olabilir ki bu. iyi de, birbirimizi himaye altına almaya neden bu kadar meyilli bir canlı türüyüz. görecelilik yanılgıya da hakim güzelliğe oldugu kadar. hak ihlali içermiyorsa şayet, gerçekleşmiş yahut gerçekleşiceği düşünülen yanılgıya karışma taraftarı değilim. özgür bırakılmalı birey, ki yanılsın.

bir de,

bu akşam o kadar bulutlu ki hava, hava beyaza bulutlar maviye dönmüş. penceremden bakınca ağacın ardında görüyorum bir tanesini, tabii yanılıyorum. biliyorum oysa o küçük mavinin bulut olmadığını, ama onu bulut kabul ediyorum! bile bile ve zevkle yanılıyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder